- aşınmış
- изношенный
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
CARİN — Aşınmış ve eskimiş bez.* Belirsiz yol. * Yılan yavrusu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aşıntı — is. Aşınmış yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
fersude — sf., esk., Far. fersūde Eskimiş, yıpranmış, aşınmış … Çağatay Osmanlı Sözlük
silik — sf., ği 1) Üstündeki yazı veya çizgiler silinmiş, bozulmuş, aşınmış olan Silik para. Silik yazı. 2) mec. Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen veya önemli ve belirli olmayan İşte, bu şahsiyetin yanında ötekiler âdeta silik ve sinmiş kalıyordu. R … Çağatay Osmanlı Sözlük
yalama — is. 1) Yalamak işi 2) sf. Üzeri düzleşmiş, dişleri aşınmış olan (vida, cıvata vb.) 3) sf. Fırça izleri belli etmeden yapılan (resim) Birleşik Sözler yalama uçuş yalama yazı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yalama olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yenik — 1. sf., ği Savaş veya yarışmada yenilmiş, mağlup Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yenik düşmek yenik saymak 2. is., ği 1) Bir hayvanın veya böceğin bir şeyi yiyerek onda bıraktığı iz Boynunda pire yenikleri vardı. S. F. Abasıyanık 2) sf. Yenmiş … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıprak — sf., ğı, hlk. Yıpranmış, aşınmış, eski İç cebindeki meşin cüzdandan çıkardığım, ortasından ikiye bölünmüş yıprak bir sarı kâğıdı uzatıyorum. R. N. Güntekin Birleşik Sözler yıkık yıprak … Çağatay Osmanlı Sözlük
NAKBA — Tabanı aşınmış deve … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
PAFERSUD — (Pâ fersud) f. Ayağı incinmiş, aşınmış olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
koğzak — gevşek, aşınmış … Beypazari ağzindan sözcükler